26 Ekim 2009 Pazartesi

Fesleğen Çıkmazı - Meltem Yıldırım

"Bir saksı yeter ben yine onlardan bir sürü yaparım"

Yer:DT Cevahir Sahnesi

Ne yazık ki şehirden uzak olmam sebebiyle bu sene sezonu ancak 23 Ekim de açabildim. Çok sevdiğim Tiyatro grubumun DT den aldığı Fesleğen Çıkmazı isimli oyun ise bu sezonu açmak için harika bir seçim oldu doğrusu. İlk defa bir oyunu prömiyerinde izleme keyfine de erişmiş oldum bu vesile ile.

Oyun Girit'te yaşayan rum türkü bir ailenin 2. dünya savaşı döneminde zorunlu mübadele ile İzmir'e geldikten 20 yıl sonrasını anlatıyor. Vatanından uzakta olmanın, toprağına sahip çıkmaya çalışmanın ve kardeşlik bağlarının önemini sürekli vurgulayan oyun bulunduğumuz dönemde bize bir çok noktada yaptığımız yanlışları dramatik ancak çarpıcı olarak anlatıyor...

Eğer sahneye göre doğru konumda iseniz (yakın ve sağda) oyunun başlarında Funda Eskioğlu (ortanca kız kardeş) sahnedeki gerçek fesleğenleri çırptığında o büyüleyici koku size de gelecektir. Beni çok etkileyen bir diğer unsur ise sürekli savaşla ilgili haberler veren ve sahne geçişlerinde zaman konusunda bizi bilgilendiren ampüllü radyo oldu.

Oyunun başından itibaren sahnenin arkasındaki bir tülün ardında göç halini gösteren sessiz oyuncular var. Bunlardan birtanesi 7-8 yaşlarında bir erkek çocuğuydu (Funda Eskioğlu'nun kendi oğlu) ve ben ilk defa bir oyunda çocuk görüyorum. Ne yazık ki arka planda durmak dışında rolü olmayan bu çocuğun bir kelime etmesini oyun sonuna kadar bekledim ve sonunda canım sıkıldı...

İlk oyun olduğu sebebiyle bazı takılmaları gözlemleyebildik ancak her oyuncunun rolüne çok uygun göründüğünü söylemek gerek. Oyunun genelde can sıkabilecek tek negatif yanı ise tamamı dramatik olaylarla dolu ve bir saat kırk beş dakika süren bir gösterinin arasız olarak sahnelenmesi.