24 Ağustos 2009 Pazartesi

Zeytinli Rock Festivali 2009

Yer: Foça-İngiliz Burnu İzmir...

POEM Organizasyon firmasının her sene Akçay Zeytinli'de düzenlediği "Rock Tatili" festivali bu sene Eski Foça'da tamamen doğal güzellikleri harika bir burun ve koyda gerçekleşti.

Tüm senenin yükünü 4 günde sıfırlamak isteyen benim gibi birisi için bulunmaz bir fırsat bu festival. Geçen sene aldığım keyfin üzerine bu sene de taa nisan ayından iznimi belirlerken bu haftayı seçmiştim.

Keşke her yaşadığım tecrübeyi tek tek buradan açıklayabilsem ve neden tüm dostlarıma "20 günlük tatili 4 günde yaşadım" derken ne kadar ciddi olduğumu ifade edebilsem.

Öncelikle söylemem gereken Foça gerçekten bir cennetmiş. Adını hep duyardım ancak "Ege'nin Özeti" gibi bir ilçe, muazzam bir koy ve deniz buluşmuş burada dolayısıyla festival olmasa bile çok eğleneceğimden emindim.

Festivalde ise daha ilk günden birçok grubun içinden özellikle Epica ve Lordi ile inanılmaz coştuk. Daha ilk günden bu hale gelmek çok ümit vaad ediyordu. 2. Gün OGÜN ve Sürpriz sanatçı Hayko Cepkin'de epey eğlendik. Sıra Duman'a geldiğinde ise kopma noktasına geldiğimizi söylemek yanlış olmaz. Gece yarısı başlamasına rağmen sabah dörde kadar sahneye kilitli tutulduk ve bittiğinde inanılmaz bir haz duygusu vardı.

Baba Zula ve Yasemin Mori ile yine çok eğlendikten sonra Kurban ve Mor&Ötesi konserlerindeki rüzgar biraz tadımızı kaçırsa da çok sevdiğim bu iki grubun şarkılarını bir önceki gecenin yorgunluğunu atarcasına oturarak dinledik.

4. Gün olan oldu ve festival alanının dışındaki EFES bira satış noktası organizatör şirketle korkunç bir rekabete girdi. En son standart 50 lik kutu bira içeride 3TL(Tuborg,Miller,Carlsberg) dışarıda ise EFES 2TL rakamlarına kadar düştü. Tibet Ağırtan'ın bizi daha baştan coşturması ve hemen ardından Yüksek Sadakatin çok beğendiğim albümüyle gerçekten keyfimiz doruk yaptı.

Size burada Moğollardan ve Teoman'dan da bahsetmek isterdim ancak yüksek miktarda alkolün ardından bu grupları uyuyarak geçirdiğimi söylemem gerekiyor ne yazık ki...

Festivalde bana eşlik eden Gökhan,Selma,Ismail ve Yeni tanışıp çok sevdiğim Derya'ya. Özellikle bizi sağ salim götürüp getiren otobüs organizasyonunu yapan Murat'a çok teşekkür ediyorum....

Seneye kesin yine oradayım ve bu sefer Foça'nın keyfini çıkarmak için daha erken gitmeyi kendime şart koştum...

10 Ağustos 2009 Pazartesi

Stop the Tempo! - Gianina Că Rbunariu

"Meydanda gökyüzüne bakarken seni görmezden geldim ROMANYA!"

Yer: Mask Live Beyoğlu

Bu oyundan Canan'ın bir gazetedeki röpörtajı okumasıyla haberim oldu ve kesinlikle çok farklı ve gerçekçi bir tiyatro deneyimine tanık olma fırsatı buldum.

İzleyicilerin barın müşterisi olduğu ve üç oyuncunun etrafa dağılmış halde veya sahneyi kullanarak oynadığı oyun Romanya'da geçiyor.
Gündelik hayatlarından korkunç sıkılmış bu üç karakter ise hayatın ve yaptığı işin çok saçma olduğunu düşünen biseksüel bir metin yazarı, genç yaşında kariyerinden uzak kalmış eski bir DJ ve üç işte çalışarak ailesini mutlu etmeye çalışırken gündelik hayatın keyiflerinden uzak kalmış bir kadının hikayesini bizlere taşıyor.
Bu üç karakter tamamen raslantı eseri bir araya gelerek tüm hayatlarından isteyerek vaz geçmelerine imkan verecek bir parodinin içinde buluyorlar kendilerini.
Gündelik hayat kadar sert, bol küfürlü ve bol bol ülke eleştirisi (Romanya) içeren bu oyun barda geçtiği için bilet fiyatına (15TL) bir yerli içki dahil.
Farklı bir gece geçirmek için bence harika bir fırsat...

Rock 'N' Coke 2009

"Thank You!!!"
Yer: İstanbul Park

Senelerdir başarıyla düzenlenen bir organizasyon olan Rock'N'Coke 'a nihayet bu sene ben de katılabildim. Cumartesi sabahından alana varıp X-Ray cihazlarından geçirdiğimiz çadırımızı gösterilen yere kurduk ve 2 gün sürecek eğlence ve etkinlik akınına saldık kendimizi.

Motosikletle gittiğimiz Akfırat'ta ilk canımızı sıkan olay otopark alanının pistten çok uzakta olmasıydı ayrıca 10TL gibi faiş bir fiyat da epey sıkıntı vericiydi ancak keyfimizi kaçırmaya yetmedi elbette

Hem tanıdık profesyonel sanatçıların hem de amatörlerin iki farklı sahnede dinleyicileri coşturduğu, birazcık pahalı olmasına rağmen çok doyurucu yemeklerin bulunduğu ve türlü diğer etkinliklerle dolu olan festival alanında bunaltıcı sıcağı saymazsak 2 harika gün geçirdim demek hiç de abartı olmaz sanırım.

İlk gün özellikle içimi kaynatan Juliette Lewis ardından efsane grup Prodigy ile coşmak, Otoparkta atılan Tekila Shot'ları nedeniyle Duman'ı kaçırmamızı bile çok önemsiz bir detay kıldı kesinlikle. İkinci güne Manga VS Cartel ile başlayıp çocukluğumuzun efsanelerini tekrar dinleme fırsatı bulmak ise beni neredeyse duygulandırdı demeliyim...

Eski festivallere katılanlar bu senenin sönük geçtiğini söyleseler de bence her sene gidilmesi gereken başlıca festivallerden birisidir Rock 'N' Coke ve ben bir daha kaçıracağımı sanmıyorum...

Balkan Sounds Festival 2009

"Türkiye'de bir ilk daha..."
Yer: Maçka Küçük Çiftlik Park

Hıdırellez konulu yazımda sizlere içimdeki çingeneden bahsetmiştim. Bu festivalde diğer "Nispeten Sofistike" çingeneler ile kaynaşma fırsatını buldum. Dansın ve alkolün gırla gittiği müziğin iliklerinizi doldurduğu dopdolu bir gün geçirtti bize Balkan Sound Festival.

Sıcak günün ardından ısınmış asfalt üzerinde çıplak ayaklarımızla ettiğimi danslar, boşalan ter ile coşan vücutlar, her haliyle kendi özünü dışarı vuran iki bin kadar insan ile çok keyifli bir gece geçirdim. Festivale giriş için biletleri sağlayan ev arkadaşım Aksel Özgür 'e ve katılan arkadaşlarım; Aslan ailesine, Selma ve Selda'ya ayrıca çok teşekkür ederim...

Umarım her sene tekrarlanır biz de kaliteli müziğin doyumunu çok özlemeyiz...

Çılgın Dünya - Lope de Vega

"Ben mi? Tabiki deliyim blu blu blu blublublublululu"
Yer: Devlet Tiyatroları İstanbul Cevahir Sahnesi

Aslında o günkü biletimiz Aziz Nesin öykülerinin canlandırıldığı "Anlat Azizim" isimli oyundu. Ancak oyunculardan birisinin rahatsızlanması nedeniyle bu oyun sezonu erken kapatarak Cevahir Sahnesi yöneticilerinin girişimiyle Van Devlet Tiyatrosu oyuncularının sahnelediği "Çılgın Dünya" isimli oyuna bıraktı yerini.

Günümüze kadar akıllıların deli, delilerin ise akıllı davrandığı hikayeleri pek çok farklı düzende ve tarzda izlemişizdir pek çoğumuz. Akıl hastahanesinde geçen hemen her hikaye ise neredeyse bu temayı işlemeye mahkum gibidir.

Çılgın Dünya oyunu bu tarz bir konuyu ele alarak standart bir akıl hastahanesine biri yanlışlıkla biri de kaçtığı geçmişi nedeniyle düşmüş iki akıllı insanın aşkını anlatıyor. Herkes deli kabulu gördüğü için de bu aşkı yaşamak uğruna deli numarası yapmaları gerekiyor. Oyun boyunca rollerin sürekli bu şekilde değişmesi ise kesinlikle her dakikayı doyurucu bir hale koymuş...

Bizim denk gelmemiz tamamen olağan üstü bir şans olan bu oyunu seyredebilecek birileri olursa kesinlikle bu şansı tepmemeliler. Oyun için yazılmış Türkçe şarkılar ve yeterince eğitimli olmasa da oldukça doyurucu Flemenko danslarıyla kesinlikle kaçırılmayacak bir oyun...

Kaldığımız Yerden Devam

Öncelikle mümkün olduğunca klişelerden kaçınarak 2 aylık bir aranın ardından blogumuza tekrar merhaba demek istiyorum.

Tiyatroların yaz tatiline girmesiyle ve son gittiğim(iz) oyun olan "Çılgın Dünya" yorumunun söz verildiği gibi yazılmaması nedeniyle bu blog sayfası epeydir boş kalmış oldu.

Ancak şimdi iyi çalışarak bu yaz gittiğim birkaç değişik organizasyonla ilgili yorumlarımı paylaşmaya ve boş geçen zamanı doldurmaya uğraşacağım izninizle...

Tekrar Merhaba...